Kış Aylarında İzlenebilecek Romantik Filmler

Aşk acısını dindirmek için hafızanızı sildirebileceğinizi öğrenseniz, üstelik sadece o kişiyle ilgili anıları sileceklerini garanti etseler bunu yapar mıydınız? Bildiğiniz romantik filmleri unutacağınız, izlerken zaman zaman evin içinde kısa bir yürüyüş yapmak isteyebileceğiniz, ekranda gördüğünüz aşk filminde değil de kendi içinizde derin bir yolculuğa çıkacağınız bir filmden bahsediyoruz. Bakalım siz, size acı verseler bile anılarınızı sevmeye ve onları bağrınıza basmaya mı karar vereceksiniz, yoksa aynı hataları yapmamak için kendiniz olmaktan vaz mı geçeceksiniz?.. “Ben zaten sevdiğim kişiyle birlikteyim ve aşk acısı çekmiyorum" diyenler için de filmin sürpriz kartları var. Uzun ilişkilerin rutinleşen gündelik yaşamlarına ilişkin filmde geçen, "Bizler restoranlarda yemek yiyen o ölü çiftlerden miyiz?.." sorusu şimdiye dek bir kez aklınıza geldiyse, aşkınızı tazeletecek o iç duyguya bu film sayesinde kavuşabilirsiniz. Hiçbir hatanın ve hiçbir seçimin tesadüf olmadığını anlamak, dahası geçmişteki pişmanlıklarınıza bile şefkat besleyip kendinizi bağışlamaya fırsat yaratmak için güzel bir seçim olabilir bu film… Jim Carey'i böylesi bir rolde izlemek ve Kate Winslet'ın en bakımsız haliyle bile bu kadar güzel oluşuna hayran kalmak için bile izlemeye değer… Son olarak filmin 2004 yılında "En iyi Orjinal Senaryo" dalında Oscar`ı aldığını da belirtelim.

Hikayesinin gücü, filmin kurduğu görsel ve masalsı dünya ile birleşince, kasım ayında battaniye altında izlenecek ve izleyeni kesinlikle mutlu edecek bir filmlerden biri Barfi… Sağır ve dilsiz bir gencin, sevmek konusunda gösterdiği üstün yetenekle insanları kendine adeta aşık ettiği film, saf sevginin erişemeyeceği hiçbir şey olmadığını ispatlıyor. Hint sinemasının az sözlü-bol bakışmalı üslubu bir yana, başrol oyuncularının yer yer Charlie Chaplin'i anımsatan oyunculukları ile izleyiciyi her daim gülümsetmeyi başarması, izleyiciye farklı bir film keyfi yaşatıyor. Zaman zaman ağlayabileceğiniz, sevgiyi göstermenin sevmekten daha önemli olduğunu düşüneceğiz, sıcacık ve duygusal bu filmi ailece izleyebilirsiniz üstelik… “Hadi şöyle bir kaset koy da neşenelim Semracım" tadında, izlettiğiniz kişiye sizi mahcup etmeyecek bir film olan Barfi, sıkıcı görünen bir akşamı harikalar diyarına çevirip yüreğinizi ısıtacaktır. Filmin başrol oyuncularından olan Ranbir Kapoor'un, Avare filminin efsanevi oyuncusu ve yönetmeni olan Raj Kappor'un da dahil olduğu Kapoor ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi olduğunu da not düşelim.

Bazı filmleri izlerken yaşınız kaç olursa olsun ilk gençlik yıllarındaymışsınız gibi içiniz kıpır kıpır olur. Kendinizi karakterlerden birinin yerine koyarsınız ve kuş gibi çarpan yüreğini kendi yüreğinizmiş gibi hissedersiniz. “Senden Önce Ben", uslanmaz romantiklerin çok seveceği, kahve yanındaki kremşantili pasta gibi bir film. Âşık olduğunuz her kişi sizi değiştirir ve karakterinizde bir iz bırakır. Bazı aşklar büyütmek, bazıları yepyeni dünyaları keşfetmek, bazıları da içinizdeki saklı hazineyi ortaya çıkarmak için yaşanır. Senden Önce Ben, eğlenceli ve dramatik senaryosu ile genç, enerjik ve neşeli bir kadının, büyük bir kaza sonrası felç geçirmiş yakışıklı, zengin ve depresif bir adamdan öğrendiği yepyeni bir hayatı ve keşfettiği dünyayı konu alıyor. Yağmurlu bir akşamda, kırmızı fincanlarda çay içerken izleyebilirsiniz… Ve unutmayın, yönetmenler duyguları karıştırmayı severler. Bu filmde de uç duygularda gezeceksiniz.

"Siz bir sebze bile olamazsiniz Monsieur Colignon, çünkü enginarın bile bir kalbi vardir!.." Evet biliyoruz, bu filmi daha önce de farklı bir listede paylaştık. Fakat imdb'den tutun da, ünlü yabancı dergilerin hazırladığı en iyi romantik film listelerine kadar istisnasız her listede yer alan Amelie'ye bir kez daha yer vermezsek, sizi neşeli, eğlenceli ve melodi dolu bir atlıkarıncaya binmekten mahrum edeceğiz. Gelmiş geçmiş en iyi film müziklerine sahip filmlerden biri olan Amelie, sanat yönetmeninin film için seçtiği özel filtre ve renklerden tutun da, oyuncuların kıyafetlerine kadar kendi tarzında küçük ve son derece başarılı bir Fransız masalı adeta… Hafta sonları şehir dışında yaşayan babasını ziyaret etmek dışında hayatında kayda değer bir hareket olmayan Amelie'nin, dışardan bakınca basit ve son derece sıkıcı görünen hayatını bir lunaparka nasıl çevirdiğini anlatan film, Jann Tiersen'ın unutulmaz müzikleri eşliğinde kulağımıza şunu fısıldıyor: Başkalarının hayatına küçük mucizeler kattığın vakit, kendi hayatına dolan mucizelere şaşıracaksın…

Baştan sona bir romantik film olmasa da, tarihsel bir anlatımın içine romantizmi yerleştiren, bir kadının sevdiği adamın hayatında üstlenebileceği o güçlü ve şefkatli rolün altını çizen ve erkeklerin de en az kadınlar gibi severek izleyebilecekleri bir film Akıl Oyunları… Dünyaca ünlü asosyal bir matematikçi olan John Nash'in hayatını konu alan film, zekice yazılmış senaryosu ile izleyenleri şaşırtmayı ve etkilemeyi başarıyor. Sevmek, sevdiğini göstermek, sayılarla ve matematik işlemleriyle dolu dünyasından ayrılıp gerçek hayatta sosyal bir kişi olmak konusunda başarısız olan ünlü matematikçinin, eşine hitaben söylediği, “Sen benim bütün nedenlerimsin" sözü, bu matematik dâhisinin tüm başarılarının ötesinde kalıyor… Seveceksiniz!..